Ben Hz. Muhammed’i peygamber olarak da insan olarak da çok seviyorum. Onun zamanında yaşasaydım canına zarar gelmesini istemeyeceğim gibi şimdiki durumda da aziz hatırasına zarar gelmesini asla istemem. Ona olan sevgim ona inanmayanlara nasıl davranmam gerektiğini de belirler. Benim yüzümden ona bir laf söylenmesinden çok huzursuz olurum.
Onu sevmenin kupkuru halini de ehlileşmiş-derinleşmiş halini de çok seviyorum. Bedevi imanını, köylü imanını seviyorum; şehirli imanını, seçkinlerin imanını da çok seviyorum. Her konuda arafta olmayı göze alabilirim,ama ona olan sevgimi belirsizliğe mahkum edemem. Bütün sevgilerim ondan sonradır ama fark ediyorum ki anneme, babama, eşime ve çocuklarıma olan aşkıma tat veren ona olan sevgimdir.
Ashabının ona hitap cümleleri kurarken en sevdiklerini feda etmeye hazır olduklarını sık sık ifade etmeleri, aslında onlardan vazgeçmek değil. Aksine bütün o sevgileri yeniden tanımlamaya yönelik bir şey, anladım.
İnsan başkasına olan sevgisinde ifrata da varabilir tefrite de. Varını yoğunu kendisi için harcadığı nice sevgide bir tıkanma var. Bence kimde böyle bir sorun varsa otursun üşenmesin buna kafa yorsun.
Ben her hal ü karda son günlerde ruhu ve hatırası sıkça incitilen bir peygambere ümmet olmayı büyük bir şeref saydığımı belirtmek isterim.
Herkes birbirinden “rengini belli et” diye cevap bekliyor: “Gündelik sorunlarda”, “insanlık deneyiminde yerini açıkla”, “safını göster” diyorlar.
Bana bu sorular çok tuhaf geliyor.
Yerimiz ezelden bellidir, Efendimiz aleyhisselatü vesselamın yanıdır. Onun temiz ve pak sireti varisleri mesabesindeki âlimler, ârifler sayesinde bize kadar tertemiz bir şekilde ulaştı.
Etnik kibirden, kültürel takıntılardan, dinsel abartılardan, nifaka meyyal zıpkın ilgilerden, iç dünyası huzursuz arayışlardan, kötü niyetlerden, onu dışlayan savrulmalardan Allah’a sığınırım.
Allah’ı bilmeyi, bize sevmeyi öğreten Nebi’den biliriz. O’nu, yaşadığı şartları biliyoruz, neler yaptığını da. Bize ne yük bıraktı ne de dert.
Ben bu yaşımda büyük bir heyecanla söylemekten asla yorulmam ve bunu defalarca tekrarlamayı bugün şart mı şart görüyorum: Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır.
Dr. Necdet SUBAŞI
Diyanet İşleri Başkanlığı
Strateji Geliştirme Başkanı