Cuma Hutbesi / Prêche de la Prière du Vendredi

425
KÜRESEL TERÖRÜN HEDEF ALDIĞI DİN: İSLAM
Aziz Müminler!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Dünya hayatını ahirete tercih edenler,Allah’a giden yolu kapatanlar, onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s)şöyle buyuruyor:
“Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların güvende oldukları kişidir. Mümin ise canları ve malları hususunda insanların kendisinden emin oldukları kişidir.”2
Değerli Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz , Peygamberimiz Muhammed Mustafâ (s.a.s)
aracılığıyla İslâm mesajını bütün insanlığa tebliğ etti.
Allah’ın varlığına ve birliğine iman etmek, O’na hiçbir konuda ortak koşmamak ve sadece
O’na kullukta bulunmak, bu ilahi mesajın temelini teşkil ediyordu. Bu mesaj, değerler manzumesi olarak öldürmeyi değil yaşatmayı, zulmetmeyi değil hakkı gözetmeyi, batıla değil hakikate tabi olmayı, hayâ sızlığı değil iffeti kuşanmayı ve erdemli duruşu takdim ediyordu.
Bu mesaj, cehaleti değil bilgi ve hikmeti öğütlüyordu. Bu mesaj, savaşı değil barışı, terör ve vahşeti değil vicdan ve merhameti, fitne ve fesadı değil sulh ve salahı öğretiyordu.
Bu mesaj, vurdumduymazlığı değil sorumluluğu, bencilliği değil paylaşmayı, bölüp parçalamayı değil birleştirmeyi esas alıyordu.
Kardeşlerim!
İslam, hayatın her kesitine vicdan ve merhametibir ilke, bir prensip olarak yerleştirdi.
En zor zamanlarda dahi zulme, şiddete ve haksızlığa asla müsaade etmedi.
Meşru müdafaa sadedinde değerlendirilen savaşın bile bir hukuku, bir ahlakı olduğunu asırlar öncesinden insanlığa haykırdı.
Kadına, çocuğa, yaşlıya, tabiata dokunulmasını, zarar verilmesini kesin olarak yasakladı.
Buinsaf ve merhamet çağrısı kısa sürede tüm coğrafyalarda yankı buldu. Müslümanlar, âleme silah, şiddet ve vahşet değil;
sevgi, merhamet, şefkat, adalet ve hakikat medeniyeti taşıdı.
Ancak zamanla kimi cahil müntesipler, dinin özünden, ruhundan, hayat veren değerlerinden uzaklaştıya da türlü hile ve desiselerle uzaklaştırıldı.
İnsanı yaşatmak ve ona varlık gayesini anlatmak üzere gelen bir din, nice süfli emellere alet edildi.
İslam, bütün hakikatleri insanlığa bildirmişken kimileri, hakikatin sadece kendi ellerinde olduğunu iddia eder hale geldi.
Kardeşlerim!
Yüce Dinimiz İslam, bugün çok daha büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır.
Zira İslam’la, Müslümanlıkla ilgisi olmayan cinayet şebekelerinin işlediği cürüm, saldırı, vahşet ve katliamlar ne yazık ki İslam’la birlikte anılır olmuştur.
Modern zamanların tüm insafsızlığı, vicdansızlığı, adaletsizliği İslam’a ve masum Müslümanlara mal edilmeye çalışılmaktadır.
İslam, vicdanı ve insafı kirlenmiş, yüreği tükenmiş insanlarca terör ve vahşetle birlikte zikredilerek olumsuz bir İslam imajı ve algısı üretilmektedir.
Dinimiz, itibarsızlaştırılmaya, İslâm’la ilgili, insanların kalplerinde bir endişe ve korku oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Kardeşlerim!
İnsanlığa rahmet olarak gelen bir dinin, bir kitabın, bir peygamberin ve o dine mensup olan insanların bu tür terör olayları üzerinden itibarsızlaştırılması, en az işlenen bütün bu vahşetler kadar ağırdır.
Yeryüzündeki en büyük cinayet, ahlak ve hukuk tanımayan katliamlara cihat adı verilmesidir.
İslam dininde, hayat rehberimiz olan Kur’an-ı Kerim’de böyle bir anlayış yoktur.
Dinimizin cihat anlayışı, öldürmek değil, yaşatmaktır.
Harap etmek değil, mamur eylemektir. Gönüllere kin, nefret, intikam tohumları değil, sevgi, şefkat, merhamet tohumları ekmektir.
Yeryüzüne şiddet, terör ve vahşet üzerinden korku değil, hak ve hakikat yoluyla barış, güven, huzur ve adaleti yaymaktır.
Kardeşlerim!
Bugün din adına masum insanları, kadınları, yaşlıları, çocukları acımadan öldürenler aslında bütün insanlığı katletmektedir.
Ne hazindir ki, İslam’ın yüksek şiarı olan tekbir, bu vicdansızlıklara alet edilmektedir.
Aslında Ankara’da Paris’te, Beyrut’ta, Bağdat’ta, Nijerya’da, hâsılı dünyanın dört bir yanında öldürülen sadece masum insanlar değil, âlemlere rahmet olarak gönderilen İslam’ın yüce değerleridir.
İnsanlığını yitirmiş, gözü dönmüşlerin yaptıkları yüzünden tahkir edilen, Kerim Kitabullah’tır.
İtibarsızlaştırılan, Merhamet ve Şefkat Peygamberi Habibullah Muhammed Mustafa’dır.
Ötekileştirilenler, dışlananlar, teslimiyetle bu kitaba, bu peygambere gönül veren sadık ve masum Müslümanlardır.
Kardeşlerim!
Bugün, din kisvesine bürünmüş cinayet şebekeleri, geçmişten günümüze birikmiş öfkeleri, incinmiş onurları, bastırılmış duyguları, yıkılmış hayalleri istismar etmektedir.
Onlar bugün, tarihte acı hikâyeleriyle hatırladığımız, ortalığı yakıp yıkan, topyekûn medeniyetimizi tahrip eden Moğollarla aynı yöntemi kullanmaktadırlar.
Vicdan ve insaf medeniyetine kast eden Haçlılarla aynı yolu yürümektedirler.
Bu coğrafyanın masum insanlarını ölümlerden ölüm beğenmeye mecbur edenler, aslında tüm insani değerlere kastetmektedirler.
Ancak bizler biliyoruz ki, dillerinden tekbir düşmese de, alınları secdeden kalkmasa da insanlık dışı katliamların faillerinin İslam’la uzaktan yakından asla ilgisi yoktur.
Zira insana ve insanlığa yönelik bu tür vahşeti gerçekleştirenlerin, onları yönlendirenlerin ne Allah’a saygıları, ne de herhangi bir dine mensubiyetleri söz konusu olabilir.
Kardeşlerim!
Öyleyse geliniz dünya da huzura, ahirette kurtuluşa erebilmek için İslâm’ın rahmet yüklü mesajlarına yeniden sımsıkı sarılalım.
Çocuklarımıza ve gençlerimize sahip çıkalım.
Onlara inanç ve değerlerimizi doğru öğretelim.
Sahih dini bilgiye ulaşma ve sahip çıkma çabasını hiç elden bırakmayalım.
Sunulan her dini bilgiyi araştırma ve incelemeden kabul etmeyelim.
İslâm’ın rahmet iklimini en güzel şekilde temsil etmek için gayret gösterelim.
Hutbemizi şu dua ile bitirmek istiyorum: “Rabbimiz! İlmimizi, anlayışımızı artır ve bizi salih kullarından eyle!”

1İbrahim, 14/3.
2Tirmizî, İmân, 12.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
L’Islam : religion ciblée par la terreur

Chers Croyants!

Notre Grand Seigneur nous dit dans le verset suivant:

“Ceux qui préfèrent la vie d’ici-bas à l’au-delà, obstruent [aux gens] le chemin d’Allah et cherchent à le rendre tortueux, ceux-là sont loin dans l’égarement.”

Et dans le Hadith suivant notre Prophète (s.a.v) nous dit:

“Le Musulman est celui qui est digne de confiance par ses paroles et ses actes. Et le Croyant est celui à qui ont fait confiance sa vie et ses biens. “

Allah a envoyé la révélation coranique à toute l`humanité par l’intermédiaire de notre Prophète Mohammed Mustafa (s.a.v). Ce message divin se fonde sur des principes claires : croire à l’existence et à l’unicité d`Allah et de prier seulement à lui. C’est un message qui interdit de tuer et incite les hommes à faire vivre l’humanité. Ce message est un message de justice et non de l’injustice. Ce message est un message qui oriente l’homme à la vérité et non à non l’ignorance. Ce message est un message de paix et non un message de guerre. Ce message est un message de miséricorde et non de la terreur et de la tuerie. Ce message accorde de l’importance à la responsabilité et non à l’irresponsabilité. Ce message encourage les hommes à être unis et non à être égoïstes.

 Mes chers frères,

 Nous ne devons jamais nous lasser de réaffirmer notre rejet catégorique et sans ambiguïté de toute forme de violence ou de terrorisme, qui sont la négation même des valeurs de Paix et de Fraternité que porte l’Islam. Il n’autorise la guerre qu’en cas d’extrême nécessité, en cas de légitime défense dans un cadre juridique bien précis.

L’Islam accorde une place considérable à la sacralité de la vie. Il interdit de faire du mal aux femmes, aux enfants, aux personnes âgées et à l’environnement. Il est voulu de l’homme par ailleurs qu’il ne croie pas en Allah aveuglement mais qu’il sache les raisons pour lesquelles il croit en lui.

 Alors que le Coran a transmis à toute l’humanité les vérités religieuses, certains ignorants ont perdus le contact avec le réel message de l’islam et l’ont instrumentalisé pour semer la terreur dans le monde. Ils prétendent également qu’ils possèdent la vérité en eux.

 Mes frères,

De nos jours, notre religion est face à un danger beaucoup pus grand que ce que l’on peut imaginé. En effet, l’Islam est instrumentalisé par les crimes, les tueries et les attentats commis et certains veulent créer une mauvaise image de l’Islam. En conséquence, les musulmans sont stigmatisés. Il ne faut pas oublier que cette religion est une religion de paix, de justice, de bonheur.

 Le Coran, étant le guide des musulmans, rejette toute forme de violence et de terreur. La vie de l’homme est sacrée. Le Coran ne peut qu’encourager aux hommes à faire vivre les vraies valeurs de l’islam. La notion du jihad doit être compris dans le bon sens. Ce n’est pas tuer mais faire vivre l’humanité.

Mes frères,

Ce n’est pas seulement des personnes innocentes qui sont tuées dans les quatre coins du monde comme à Ankara, à Paris, à Beyrouth, à Bagdad, au Nigeria, mais les valeurs saintes de l’Islam sont également remises en cause.

Malgré que ces terroristes se revendiquent de l’Islam et qu’ils accomplissent leurs prières, les attentats perpétrés par ces terroristes n’ont aucun rapport avec l’Islam. En effet, ces personnes n’ont aucun respect envers Allah et ne peuvent avoir aucune appartenance religieuse.

Alors, rappelons-nous des messages de l’Islam qui nous parlent de la récompense divine de ce monde et du monde de l’au delà. Apprenons les vraies valeurs de l’Islam à nos enfants. Soyons à la quête de la certitude et de la vraie connaissance.

 “Ô Seigneur, aide nous à être parmi les bons serviteurs et permet nous d’acquérir le bon savoir”


1 İbrahim, 14/3.
2 Tirmizî, İmân, 12.

Préparé par la Direction générale des Services religieux

Prêche de la Prière du Vendredi 20 Nov. 2015

Küresel Terörün Hedef Aldığı Din İslam : 20-11-2015