Diyanet rassembla autour d’une même table les leaders d’opinion Alévis, Bektachis et Jafaris…/Diyanet, Alevi, Bektaşi ve Caferi kanaat önderlerini bir sofrada buluşturdu…

494
d4548401-0c09-41ff-9b28-12365497558e1ec24b

La Présidence des Affaires Religieuses organisa un diner d’iftar Muharram dans le cadre des activités menées autour du « Jour d’Achoura et Commémoration des Martyres » à la Maison Bahariye Mevlevi située dans le quartier d’Eyüp à Istanbul.
Le diner d’iftar organisé par la Direction Générale des Services Religieux regroupa les leaders d’opinion Alévis, Bektachis et Jafaris autour d’une même table.
Participant au programme d’iftar, le Président Adjoint des Affaires Religieuses, le Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz déclara que le jour de la Achoura de la oumma musulmane était un jour qui honorait toutes les richesses d’Allah mais qui représentait également le jour où la douloureuse peine fut vécue.
Le Président Adjoint des Affaires Religieuses, Yilmaz affirma que pour comprendre Kerbela, il fallait d’abord comprendre Hazrat Hüseyin et vivre comme Hazrat Hüseyin;
“Ce qui est important est de vivre comme Hz. Hüseyin aujourd’hui et de transporter la justice, la vérité, le droit, l’humanité, la loi, les valeurs pour lesquelles Hazrat Hüseyin se sacrifia, il faut transporter la façon de vivre de Hazrat Hüseyin à notre monde actuel…”
Nous sommes le 10 Muharram aujourd’hui, jour d’Achoura. C’est un jour de peine, source de tristesse pour le monde musulman. C’est le jour de peine où Hazrat Hüseyin et soixante-dix autres membres de sa famille furent massacrés au nom de la loi, le droit, la justice, l’humanité. Ils luttèrent et payèrent de leur vie pour protéger l’amour d’Ehlibayt et les valeurs confiées par notre Prophète. Cette douleur est la douleur qui réside dans le cœur de tous les musulmans. Le martyre de Hüseyin, prunelle des yeux de notre Prophète Bien-Aimé déchira le cœur de tous les musulmans et nous revivons depuis quatre siècles cette douleur le 10 Muharram chaque année. Il ne faut pas se fendre le cœur en se rappelant cette douleur, ce qu’il faut faire c’est de vivre avec les valeurs pour lesquelles Hazrat Hüseyin se sacrifia, soit de transporter à notre époque au nom de notre fraternité, le droit, la loi, la justice, l’humanité, les valeurs qui coutèrent la vie à Hazrat Hüseyin et d’enseigner à notre peuple, à notre famille, à l’humanité les valeurs de Hazrat Hüseyin.
“Nous avons besoin de la compassion enseignée par Hazrat Prophète…”
En tant que Présidence des Affaires Religieuses, nous vivons le mois de Muharram ensemble avec nos frères Alévis, Sunnites, Chiites. Le monde musulman a besoin d’unité et de solidarité. Nous vivons une période où la compassion, la miséricorde sont presque inexistantes et où des crimes, inacceptables, sont commis au nom de l’Islam. Nous avons besoin de la compassion enseignée par Hazrat Prophète. Ouvrir nos cœurs, nos foyers, partager nos tables sont des richesses qui nous unissent. Nous apprenons de chacun de nous-mêmes et puisons de différentes richesses. Notre unité et solidarité avec nos frères Alévis et Bektachis durent depuis plus de mille ans. Que nos cœurs, nos esprits se retrouvent autour de l’amour d’Ehlibayt par le biais de notre unité.
Prières pendant le jour d’Achoura…
Un programme de Mavlid organisé par la Présidence des Affaires Religieuses à la Mosquée Eyüp Sultan s’ensuivit au programme d’iftar. Arrangé par la Direction Générale des Services Religieux, le Programme Spécial Jour d’Achoura débuta avec la lecture du Coran. De célèbres hafez récitèrent le Coran et les chants religieux, les prières, les poèmes accompagnèrent la cérémonie tout au long de la nuit. Le Programme Spécial Jour d’Achoura prit fin avec une prière de masse effectuée avec l’assemblée remplissant la mosquée.

Diyanet İşleri Başkanlığı, “Aşura Günü ve Kerbela Şehitlerini Anma” etkinlikleri çerçevesinde İstanbul Eyüp’te bulunan Bahariye Mevlevihanesi’nde Muharrem iftarı verdi.Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen ‘Rıza lokması’ iftarında, Alevi, Bektaşi ve Caferi kanaat önderleri bir sofrada buluştu.

İftar programına katılan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, İslam ümmetinin Aşura gününde hem Allah’ın nimetlerine mazhar olduğunu hem de elim bir acı yaşadığını kaydetti.

Kerbela’yı anlamanın Hz. Hüseyin’i anlamaktan ve Hüseyince yaşamaktan geçtiğini kaydeden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yılmaz şöyle konuştu;

“Aslolan Hz. Hüseyin’in uğruna canını feda ettiği hak, hukuk, insanlık ve adalet adına Hüseyince yaşamayı günümüze taşımaktır…”

Bugün 10 Muharrem Aşure günümüz. İslam alemi için hüzün kaynağı olan bir gün. Hak, hukuk, adalet ve insanlık adına yola çıkan ve Hz. Peygamberin emanetini korumak üzere can siperane mücadele ederek Ehlibeyt sevgisini muhafaza etmek üzere feda-i can eyleyen Hüseyin efendimiz ve yetmiş aile ferdinin katledildiği acılı bir gün. Bu acı şüphesiz bütün Müslümanların ortak acısıdır. Hz. Peygamber’in ciğerparesi Hüseyin efendimizin şehadeti Müslümanların yüreğini dağlamış ve on dört asırdır 10 Muharrem geldiğinde Hz. Hüseyin’in şehadetinin yüreğimizde bıraktığı acıyla buruk yaşarız. Aslolan bu acıyı hatırlayıp yürekleri dağlamak değil, aslolan Hz. Hüseyin’in uğruna canını feda ettiği hak, hukuk, insanlık, adalet ve kardeşliğimiz adına Hüseyince yaşamayı günümüze taşımaktır. Hz. Hüseyin’in sahip olduğu değerleri milletimize, ailemize, insanlığa öğretmektir.

“Hz. Peygamberin öğrettiği merhamete ihtiyacımız var…”

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak Muharrem ayını Alevi, Sünni, Şii kardeşlerimizle birlikte idrak ediyoruz. İslam dünyasının birliğe ve beraberliğe ihtiyacı var. Merhametin neredeyse uzaklaştığı, Müslümanlık adına kabulü mümkün olmayan cinayetlerin yaşandığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Hz. Peygamberin öğrettiği merhamete ihtiyaç duyuyoruz. Sofralarımızı, mekanlarımızı, gönüllerimizi paylaşmayı bir kazanım olarak görüyoruz. Her birlikteliklerimizden ayrı bir güzellik kazanıyoruz. Alevi, Bektaşi kardeşlerimizle birlik ve beraberliğimiz bin yılı aşkındır sürüyor. Bu birliktelikler vesilesiyle kalplerimiz, gönüllerimiz Ehlibeyt sevgisi etrafında buluşsun.

Aşura günü dualarla idrak edildi…

Diyanet İşleri Başkanlığı, iftar programının ardından Eyüp Sultan Camiinde bir mevlit programı düzenledi. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen Aşura Günü Özel Programı, Kuran’ı Kerim okunmasıyla başladı. Ünlü hafızların Kur’an tilavet ettiği gece, kasideler, muharremiyeler, mevlitler ve ilahilerle devam etti. Aşure Günü Özel Programı camiyi dolduran cemaatin toplu duasıyla sona erdi.